Anne babalar hamilelik döneminden itibaren bebekleri ve onun geleceğiyle ilgili hayaller kurarlar. Her anne-baba olumlu şeyler düşler. Ne zamanki çocuğun gelişiminde beklenmedik sorunlar ortaya çıkar, aileler kendilerini belirsizlik, çaresizlik ve üzüntü ile geçecek yeni bir süreç içinde bulurlar.
Aileler genellikle şu aşamalardan geçmektedirler;
Reddetme: Konulan tanının yanlış olduğu düşüncesi, başka kaynaklara başvurma.
Kızgınlık: Neden bizim başımıza geldi, anne babaların kendilerini veya birbirlerini suçlaması, sağlık elemanlarına ve sağlıklı çocuğa sahip ailelere kızgınlık
Uzlaşma: En iyi uzmana gidip en iyi olanaklar sağlandığında normale dönecek düşüncesi
Depresyon: Ağlama, içe kapanma, kimseyle görüşmeme, suçluluk duyma
Kabul: Bu aşamaya gelebilen aileler çocuklarına nasıl yardım edebilecekleri konusunda gerçekçi biçimde düşünmeye başlarlar. Gelmesi beklenilen aşamadır.
Ailelerin yaşadığı bu duyguların yanında ekonomik zorluklar, bilgi eksikliği, evlilik ilişkisinde ortaya çıkan gerginlik, diğer çocuklarla olan ilişkilerdeki sorunlar, sosyal aktivitelere katılımda azalma, komşuların-akrabaların tutumları, en önemlisi de gelecek kaygısı (okula gidebilecek mi-büyüyünce ne olacak-evlenebilecek mi-bana bir şey olursa ona kim bakacak-toplum bizi dışlar mı) aileleri etkileyen önemli sorunlardır.
ÇOCUĞUMDAN NE KADARINI
BEKLEMELİYİM??
Çocuğumuza iyi olanaklar sağlamak için önce onu iyi tanımalıyız. Her çocuk belli bir potansiyelle dünyaya gelir. Yetersiz olduğu alanların yanında yeterli olduğu alanlar vardır. Yalnızca akademik alanda başarısızlık gösteren çocuklar en az problemli olanlardır. Öğrenmeleri yaşıtlarından biraz geriden gelmekle birlikte yaşları ilerledikçe aradaki fark kapanır ve çocuklarımız yeteneklerine uygun bir işte çalışabilir, evlenebilir, kendi yaşamlarını kurabilirler.
Özel gereksinimli çocuklarımızın dikkatleri kısa süreli, hafızaları zayıf olabilir. Yaşıtlarıyla değil de kendilerinden küçüklerle oynayabilirler. Yabancılara karşı iyi niyetli ve tehlikeye açık olabilirler. Düşük akademik başarıları nedeniyle sıklıkla kendilerini okul içinde kötü hissederler ve desteğe ihtiyaç duyarlar. Çoğu zaman nasıl davranmaları gerektiğini bilmedikleri için uygunsuz davranabilirler. Öğretildiğinde birçok işi yapabilirler.
Sevgili anne babalar,
Sizler çocuklarınız için her zaman en iyisini yapmaya çalışmaktasınız. Fakat bütün anne babalar kimi zaman ne yapacaklarını bilemeyebilir, doğru yöntemi bulamayabilirler. Örneğin; meslek seçimi, ergenlik problemleri, davranış problemleri,vs… Böyle konularda bir uzmandan yardım istemekte gecikmeyiniz. Bu sizin ve çocuğunuzun bazı şeyleri daha kolay atlatmasına yardımcı olacaktır.
Çocuklarınızın da bir birey olduğunu, onların da seçim yapma ve karar verme hakkı olduğunu unutmayın…Biz onlara nasıl davranırsak onlar kendilerini öyle görürler…
Betül ALTINTAŞ
Psi. Dan. ve Reh. Öğr.